30 Mart 2013 Cumartesi






daha bir zaman
geçmiş yılı yazacaksın
yanlışlıkla mektuplarına
sonra alışacaksın

daha bir zaman
yeni giysiler içinde sıkılacaksın
eskitip kendinle birlikte
sonra alışacaksın

daha bir zaman
bir önceki sevgilinin adıyla
sesleneceksin yenisine
sonra alışacaksın

daha bir zaman
yadırgayacaksın sürüklemeyi
o inmeli bacağına
sonra alışacaksın

daha bir zaman
hala sevdiğini sanacaksın
yüreğindeki ihanet acısına
sonra alışacaksın

daha bir zaman
alışa alışa böyle
bi tek kendinle kalacaksın
ona da alışacaksın

daha bir zaman
yaşadığını sanacaklar
bi süre sözedecekler senden
sonra alışacaklar

aziz nesin

25 Mart 2013 Pazartesi



Bir Hikayenin Farkli Karakterleri

Onca zaman hikayesini baskasindan hem de yanli dinlediginiz birisi birden karsiniza cikip ete kemige burununce sarsiliyorsunuz biraz. Hele de ortak noktalar varsa kendi hayat hikayenizle, o an empati yapip kendinizi onun yerine koymamak mumkun degil. Tum olanlari gozunuzun onunden tek tek geciriyor bu karakter tekrar. Keske gormeseydim ya da konsumasaydim diyorsunuz. Biliyorsunuz onun da yaralari var, kanatmak istemezdiniz...
 
Bu hikaye cok uzun.
Yazsak bitmez
Aglasak temizlenmez
Gulsek icimize acisi siner
Bencilleri anlatsak yuregimize zehirleri damlar
Ben bu hikayeyi bitmeyecek sekilde yazarim da, zamana ihtiyacim var, bekleyin.
Goz yaslarimla yazacagim bir baskasinin hikayesini, ayni aciyi icimde hissederek.
O hic okumayacak, benciller de...
Ama icim rahatlayacak yazdim diye.
Bundan bir kac ay sonra bile yazmamissam, ne olur biri hatirlatsin.
 


10 Mart 2013 Pazar

S*kt*r Git

Bazi insanlara bazen 'siktir git' diyesim geliyor
Hic adetim degilken boyle konusmak
Oyle icimden geliyor ki
Boyle agiz dolusu demek istiyorum
Bence o da oyle 'seni seviyorum' gibi bir laf olmali
Insan ancak hissedince soylemeli
Ota cope 'siktir git' denir mi?
Denmemeli
Kufrun de hakkini vermeli insan...diyecegim ama
Neyin hakkini veriyor ki insanlar...

Iste oyle cok geliyor icimden demek onu bazi anlarda
Ama ne tutuyor beni anlamiyorum
Bir tepeye gitsem diyorum
Orda bagirsam bagirsam
Kufretsem soyuna sopuna isimsiz oyle rasgele birinin
Sanki karsimda biri varmis gibi
Ne iyi olurdu
Carpsa sesim kayalara geri gelse...

Bak bugunu kenara yaz canim benim
Bak guzelim
Bak yavrum
Bak salagim
A safim
Uyan annem uyaaaaannnnn


Istee diyorum ya cok geliyor icimden demek onu
Diyemiyorum da niye bilmem
Lan en kotusu de var ya
Demiyoruz diye
Insanlar bir sey gecmiyor saniyor icimizden
Sahip oldugunu sandigi yalanci basarisina seviniyor

Sen kimi kandiriyorsun heeeeyyy anam babam
Ben seni kandiriyorum esas diyesim geliyor boyle
Avaz avazzz
Cok sinirleniyorum bazen
Tekmiline sira dayagi cekesim geliyor
Anliyorum bazen siddete meyilin kaynagini
Cildirtiyorlar insani
Zevkle
Ozenle


Valla arkadasim madem sen de diyemiyorsun bir 'siktir git'
Dersini al bari
Hadi bu da bana bugunun kiyagi olsun ;)
Oh beee rahatladim valla
Iyi ki varsin be blogum :)


9 Mart 2013 Cumartesi

Yazarlarimiz ve Genclik



 





Kac kisi bu kisilerin resmini gordugu an kim oldugunu biliyor?  Tamam, simdi bir de asagidakilere bakalim.













Cevap? ikinci grubu daha cok taniyorsunu degil mi?
Bir de google verilerine bakalim gelin.

Ilk resim, Adalet Ağaoğlu: 826.000 sonuc
Ikinci resim, Hıfzı Topuz: 323.000 sonuc
Ucuncu resim, Yilmaz Karakoyunlu: 311.000 sonuc


Dorduncu resim, Ece Temelkuran: 1.330.000 sonuc
Besinci resim, Elif Şafak: 2.180.000 sonuc

Simdi, rakamlar arasindaki gozle gorulur farka bakin ve sebeplerini oturup dusunun. Bu kisilerinin her birinin yazar kimligi vardir. Fakat Turk gencligi yalnizca son ikisini cok iyi tanir. Sozum son iki yazara degil, elbette onlarin da iyi eserleri, katkilari oldu edebiyata. Sozum, muhtemelen yukaridaki 3 yazari bir goruste, ya da gectim gormeyi, isimlerini ilk duyusta kim olduklarini bilmeyen genclige.

Not: Hic bir yazar sahsi kisiligi ve eserleri dolayisiyla ozellikle secilmemistir. Hepsi iyi eserler kazandirmistir edebiyat ve dusunce dunyamiza bir sekilde ve insanlik adina calismaktadirlar. Onlari secmemin sebebi taninmislik ve taninmamislik adina iki ayri grubu olusturmalaridir.

Dusunumenizi istedigim nokta ise (yaslarini ve uretkenliklerini de goz onune alirsak) ilk gruptaki yazarlari genclerin neden bilmeyisidir. Onlar gibi daha bir cok yazar da eklenebilir oraya.

Bildigim ya da dusundugum sebepler de var elbette, ama yazmayacagim. Dedim ya, siz dusunun istiyorum. Yorum yazmak SERBEST...


21 Şubat 2013 Perşembe

Hifzi Topuz, Haber Turk'te Turk gazeteciligini anlatiyor.

21 Subat 2013
Turkiye saati: 18.10
ABD saati: 10.10

Kocaman bir omur var karsimizda, dile gelmis olan. Bu gibi insanlarin hayatini dinlemek, Cumhuriyet tarihinin filmini izlemek gibi.

Umarim daha baska konusmalar da yapar ilerleyen yillarda Hifzi Topuz. Okunmasi gereken bir cok da guzel kitabi var.



Benim okuduklarim:

1. Taif'te Olum
2. Meyyale
3. Basin One Egilmesin Sabahattin Ali'nin Romani
4. Ozgurluge Kursun
5. Devrim Yillari

17 Şubat 2013 Pazar




Sunny View, Ankeny, IA, USA
Yaklasik 100 kadar insanin evi...



Ayin onemli gunleri, kalpli tablonun yakindan cekimi




Kalabaliktan sonra tenhaliktan bahsetmistim degil mi bugun?
Simdi yukaridaki resimlere bakin iyice. Biraz zaman harcayin ama dusunun. Sonra su sorulari cevaplayin:

1. Tabloda gunlerden hangi gun oldugu neden yazilmis olabilir? Bu bir siradan takvim degil, aklinizda bulundurun.

2. Tabloda mevsimlerden hangi mevsim oldugu ve havanin nasil oldugu neden yazilmis? Ya da daha dogru bir deyisle boylesi bir bilgi neden kocaman yazilip oraya konulmus?

2. Bir sonraki ilk tatilin ne zaman oldugunun ne onemi olabilir, nicin ilan edilmis?

3. Resimlerde gorunmuyor ama bu binanin kapilari cok kontrollu, ozel bir kilit sistemi var. Disaridakiler degil, iceridekiler icin...Sizce niye?


 Kalpli tablonun yakin cekimine gelirsek...

1. Minnie kim olabilir sizce? Ek bilgi: gorunmeyen kutucuklara daha bir cok insanin dogum gunu yaziyor, sizce neden? 

2. Aktiviteler arasinda bingo oynama, kitap okuma, film seyretme falan var; ancak dini okumalar agirlikta, bu niye sizce?

Hadi simdi bu sorulari cevaplamak icin biraz konusalim sizinle...


Bugun ben anlatmiyacagim her seyi cancagizlarim. Anladiniz iste detaylari verecegim, siz anlayacaksiniz. Ama umarim oyun bozanlik etmemissinizdir ve verdigim sorular uzerine dusunmussunuzdur. 


Burasi bir huzur evi cancagizlarim, yani bizim dilimizde huzur evi deniyor. Baska dillerde bakim evi, emeklilik evi vb. isimleri de var. Verilmek istenen ya da alinmak istenen imaja gore degisir bu isim. Neyse, gelelim meseleye. Bu huzur evinde her sey tikirinda isliyor. Burada kalan 100 kadar kisinin her gun sagliklari kontrol ediliyor, ilaclari veriliyor, yemek yiyemiyorlarsa birisi tarafindan yediriliyor, disari cikarilip gezdiriliyorlar, onlar icin ozel aktiviteler duzenleniyor: ornegin piyano resitali, bingo oynamak gibi... Sonra herkesin yakini gelebiliyor, birlikte aksam yemegi bile yiyebilirler. Dahasi her ayin ilk cumartesisi o ay dogum gunu olan herkes icin bir dogum gunu kutlamasi bile yapiliyor.

Iste cancagizlarim...Iyi niyetin, guzel dusuncenin guzel ornegi karsimizda. Lakin, onlarin yerine koyunca kendimi belki bu bile insanin kalbini burkabilir. Artik bireysel dogum gununuzun oneminin kalmadigi bir zaman dilimi ve dogum gununuzu kutlamak icin ailenizin, sevdiklerinizin degil de etrafta kim varsa gercekten etrafta onlarin hazir bulunmasi. O da dogum gununuz icin degil, belki bir anlik sikintilarina fasila olsun diye. Eh siz olsaniz buranin sakinlerinden biri, belki siz de olacaktiniz oyle. 

Kapilarin kilit sistemi ozel demistim hatirladiniz mi? Iste burada Alzheimer hastalari var cok sayida cancagizlarim, anladiniz mi?

Odalari var iki kisilik burada kalanlarin. Birinin icine girdim. Bakinca her sey var gibi, televizyonu, tuvaleti-banyosu dahil. Duvarlar ise tahmin edeceginiz uzere resim dolu. Ama bakinca iyice, kucucuk bir oda oldugunu anliyorsunuz, ortadan ikiye bir perdeyle bolunmus...Biz cogu zaman evimizde daralip tebdil-i mekanda ferahlik vardir deyip baska baska odalari, koltuklari gezerken, bu insanlarin bir degil 'yarim' odalari, bir yataklari ve bir de koltuklari var. 

Ben bugun oraya bembeyaz sacli bir genc kizin! :) dogumgununu kutlamaya gitmistim. Kapidan iceri girince herkesin yeni girenlere bakisini gormeliydiniz cancagizlarim. Herkesin selam vermek, konusmak icin gonullu olusunu. Ve ayrica herkesin tekerlekli sandalyede, onlerinde mama onluguyle oturusunu, sessiz hallerini gormeliydiniz... Minnie, dogum gununu birlikte kutladigimiz icin cok mutlu oldu. Toplam 5 kisiydik. Gunune renk kattigimizi, cok mutlu oldugunu soyledi. Sahi kac kisi gunde sizinle yarim saat muhabbet ettikten sonra 'gunumu aydinlattin, ne iyi oldu geldigin' diyor? 


En son kapidan cikarken yine beyaz sacli bir delikanli televizyonda calan bir sarkiya gozleri kapali eslik ediyordu. Neden? Bilinmez...Belki gencliginden bir sarki ve hala bildigi seyleri yapiyor olmak ona mutluluk veriyor. 

Cancagizlarim, henuz gencken, neseniz paylasacak kadar cokken (aksini dusunuyor olsaniz bile) neden birazini gidip bu guzel bembeyaz sacli genc kizlarla, delikanlilarla harcamiyorsunuz? Aslinda istedikleri tek sey arkadaslik, biriyle konusmak. Aslinda istedikleri cercevedeki insanlarin gercek olmasi. 

Sunny View'dan aldigim gonulluluk formunda yapabileceginiz bir cok sey yer aliyordu:

* Kitap okuma aktivitelerinde okuyucu olabilirsiniz
* Bingo gibi oyunlari oynatabilirsiniz
* Yaz aylarinda bahcede otururken sohbet edebilirsiniz! 
* Bazilarinin yemek yemesine yardimci olabilirsiniz vs.

Onlar yasamlarinin sonuna yaklasirken birer bebek gibi olmuslar cancagizlarim ama cogusu simdilerde belki sevdigimiz, arkadaslik ettigimiz birilerini yetistirdi. Hepimizin annesi, buyukannesi, babasi ve dedesi onlar. Hepimizin gulucuklerine, sakalarina, sesine, sozune ihtiyaclari var. Gulumsemenizi, sesinizi, dostlugunuzu dunyayla paylasin. Nerede olursaniz olun, mutlaka gununu guzellestirebileceginiz insanlar vardir hayatta. Unutmayin, sadece kendi gununuzu guzellestirmeye calisiyorsaniz bir gun sizin gununuzu guzellestirecek birini bulamayabilirsiniz. 

Ve

Hayat genclikten ibaret degil...
Yaslilik ise kedi gibi minderde oturup olumu bekleyeceginiz bir zaman dilimi olmamali. 

P.S. Sorularin cevaplarini da artik biraz bulmussunuzdur herhalde, benden bu kadar...